Tüm Eğitim Çalışanları (TEÇ-SEN) Artvin İl Temsilciliği kaynaşma yemeği düzenledi.

TEÇ-SEN Genel Başkanı Ümit Demirel,  yaptığı konuşmada eğitimcilerin karşılaştığı sorunları sıraladı.   Sendikamızın büyümesi için Kurtuluş Savaşı’ndaki birlik ve beraberliği örnek gösteren Demirel, sendikanın önemli yere gelmesi için fikir birliği içerisinde olunması gerektiğini söyledi.

Demirel açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Tüm Eğitim Çalışanları (TEÇ-SEN) Artvin İl Temsilciliği olarak birlik beraberlik adına düzenlemiş olduğumuz kaynaşma yemeğine hoş geldiniz diyor saygı ve selamlarımı sunuyorum.

Artvin İl Başkanı olarak sizlerle acizane birkaç düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Toplumsal dayanışma, toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir. Yaşamımızda toplumsal dayanışmanın çok önemli bir yeri olduğunu artık anlamamız gerekmektedir. Çünkü iyi yaşamamıza yardımcı olacak hareketlerden birisi dayanışmadır.

İyi bir başarı için çevre faktörlerimizi de iyileştirmek zorundayız. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Çevresindeki tüm olaylardan doğrudan veya dolaylı etkilenir. Bu etkileşme insana zarar verdiği gibi çevremize de zarar verebilir. Bakın daha 3 yıl öncesine kadar hiçbir yerde hiçbir şekilde eğitim çalışanların adının geçmediğini hepimiz biliyoruz ama şimdi ise diğer öğretmen sendikaları tarafından önemsenir olduk. Bu Teç-Sen’in başarısıdır. Değerli eğitim çalışan arkadaşlarımız gelin hep birlikte bu sendikamızı büyütelim, bizlerin dayanışmaları sayesinde sendikamızın daha ileriye gideceğinden eminim. Yeter ki bizler dik durmasını bilelim kendi başarısızlığımız eğer bir toplum içinde olumsuz etki yapıyorsa düşünüp nerede neden hata yaptığımız irdelememiz gerekmektedir.

Tüm eğitim çalışan arkadaşlarımızın birlik ve beraberlik ile hareket etmeleri sendikamız açısından çok faydalı olacağı kanaatindeyim, buna en güzel örnek Kurtuluş Savaşı’dır. Birlik ve beraberlik içinde olan toplum kendi kendini yönetir, dışarıdan müdahalelere izin vermez. Karşılaşılan sorunlar daha çabuk çözülür ve gelişmek için gerekli şartlar kolayca aşılır. Kısaca sendikamızın Türkiye çapında önemli bir yere gelmesi için, biz üyeler olarak bir dayanışma, fikir birliği içinde olmalıyız.

Bizim dışımızdaki sendikalara gelince, hepsine saygı duyuyoruz. Onlar, öğretmen sendikası olduğu için ve bizler o sendikalar içerisinde birer sayısal veriden başka bir şey olarak görülmediğimiz için bizim artık kendi evimizin çatısı altında toplanma vaktimiz gelmiştir. Biz öyle her yıl "Mayıs ayında bizim sendikaya üye ol önümüzdeki ay yine istifa edersin, önemli olan yetkiyi almak" diyenlerden değiliz. Herkes özgür iradesi ile istediği sendikaya girer veya istediği sendikadan çıkar. Hiç bir şekilde baskı söz konusu değildir. İster diğer sendikalarda sayısal birer veri olarak kalmak isterler, ya da kendi çatıları altına girmek isterler, tercih kendilerinindir. Temennimiz bu kadrolarda bulunan arkadaşlarımızın duyarlı olması ve ortak olan mücadelelerimizi kendi çatımız altında birlikte yapmaktır. Hiç kimse rahatsız olmasın, kendi evinin çatısı altına gelmek isteyen gelecektir. Bugün olmazsa yarın mutlaka aynı çatı altında toplanacağız, toplanmak zorundayız.

on olarak demek isterim ki; başkalarının dedikodularına kulak asmamalıyız, aslında insanlarımızın, haklarında doğruluğu ve gerçekliği kanıtlanmamış savlarla suçlanması bir gerçektir. Oysa "Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer". İnsanları yaralar, o nedenle gelin hep beraber etraflıca bir düşünelim, öyle kararımızı verelim. Bütün şoför, 4/C’li, Memur, Hizmetli, Şef, Teknisyen, Tekniker, gibi kadrolarda bulunan arkadaşlarımızı bir an önce evlerine gelmelerini bekliyor, hepinize saygı ve sevgilerimi arz ediyorum.” dedi.