Yazın sebze meyve, sonbahar ve kışın ise kestane satarak geçimini sağlayan 34 yaşındaki Şahin Yaşar, çok çalıştığını ancak kazanç olarak kıt kanaat kendisini geçindirebildiğini, bu yüzden de evlenemediğini belirterek; ” Ben çocuk yaşımdan beri çalışırım. Yazın sebze, meyve satarım. Sonbahar ve kışın kestane satıyorum.
Ben 34 yaşındayım Devlet Babayı duyuyorum, ancak hiçbir zaman görmedim. Devlet Baba beni sadece askerlik vaktim gelince aradı. 2 bin yılında askerliğimi Van –Erçiş’te yaptım. Vatanıma, milletime helali hoş olsun. Bana ihtiyaç duyulduğunda çağırsalar yine gider, devletime, milletime hizmet ederim. Ama bunun yanında devletin de beni ve benim durumumda olanları da görmesini isterim. Kimi yer kimi bakar olmamalı. Eğer bir zenginlik varsa bu millet birlikte nasiplenecek, yoksulluk varsa bunu da herkes paylaşmalı. Ama maalesef bugün böyle değil. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. İş olanakları az veya yok.
Benim 34 yaşındayım. Ve halen bekârım. Neden? Çünkü yeterli bir gelirim ve doğru dürüst bir işim yok. Kendimi bile zoraki geçindiriyorum. Nasıl evleneceğim ki? Ama biz işsiziz diye, maddi zorluklar yaşıyoruz diye milletimize, devletimize hıyanet etmiyoruz. Kendi çabalarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. Bunu da kimse göz ardı etmesin.
Şu an mevsim kestane mevsimi. Ben genellikle Çayağzı’nda oluyorum. Burası üniversiteden sonra çok canlandı. Bu da bizi sevindiriyor. Hep kötü şeyler olacak değil ya. Arada sırada böyle güzelliklerde yaşıyoruz. Kestanenin en iyisi, en lezzetlisi Borçka’dan gelir. Organik olduğu için tadı çok lezzetlidir. Büyük kestaneler aşlı kestanedir bilirsiniz. Bunlardan daha çok Bursa’da Kestane Şekerleri yapılır. Bu yıl kestane fiyatları pahalı.
Biz de müşteriye yansıtınca satışlar azalıyor. Öğrencilerde para yok. Onlar da bizim gibi dar gelirli ailenin çocukları. Ucuz versen veremiyorsun. Yine de şükür diyelim. Az çok iş oluyor. Galiba böyle geldi, bundan sonra da böyle gider. Okuyamadık, babamız zengin değil, mal varlığımız yok. Onun için evlenme konusunda hiç umutlu değilim. Ama gençlere, mutlaka çok iyi şekilde okumalarını tavsiye ederim. Aksi takdirde bizim yaşadıklarımızı yaşarlar, bunu da beceremeyebilirler”dedi.
Bu haber 3042 kez okundu.
Yazan :
Kaynak : Sami ÖZÇELİK