08 Haber gazetesi olarak bugünden itibaren “Esnaf konuşuyor köşesine başlıyoruz. Bundan 4 yıl öncesinde başlattığımız vatandaş konuşuyor köşesi büyük ilgi çekmiş ve yaklaşık 250 vatandaşımızın görüşlerini siz değerli okurlarımızla paylaşmıştık.

KOÇ - ARTVİN’DE HEP İLKLERİ YAPTI

Bugüne kadar Artvin’e hep ilkleri getiren kişi oldu. Artvin’de ilk kez Karadeniz’in en lüksü en görkemli aileli canlı müzik yapılan Restoranını Merhum Mümtaz Delikanlı ile birlikte açmışlardı. Şu anki Özel İdaresinin bulunduğu en süt katta yer alan Gökkuşağı bir dönem Karadeniz’in en lüks restoranı olarak, 1990’lı yılların başında ünlü ses sanatçılarının sahne aldığı güzide bir mekân oldu.

8 YILDIR YÖRESEL YEMEKLER YAPAN ELİT LOKANTASI’NI İŞLETİYOR

Koç, daha sonra Artvin’de gece hizmet veren çorbacı ve koyun kellesinin bulunduğu işletmeyi açtı. Bu da Artvin’e ilkti. Ardından Bursa’da uzun zaman çalıştı. Sonra tekrar memleketine dönerek Sabit Osman Avcı (Hürriyet) Caddesi’nde Elit adında  yöresel yemekler yapan lokantasını açtı. Bu lokanta da konsept olarak Artvin’de ilklerdendi.

İŞYERİNE FARKLI BİR KONSEPT UYGULADI

Her bir duvarı ve tavanı farklı renklerle boyanan, duvarlarına şairler ve özlü söz yazan yazarların yazdığı şiir ve sözlerle, masasındaki camın altında müşterilerin duygularını yazdığı notların bulunduğu, aşçılığını ise eşinin yaptığı adı gibi elit bir işyeri açtı. 8 yıldır aralıksız işletmeye gayret ediyor. Her türlü zorluğa ve olumsuzluklara rağmen Artvin’i asla terk etmeyen, Artvin’in kara gününde güçlüğü Artvin ile birlikte yaşayan Ferit Koç bakın neler söylüyor;

“ 08 Haber gazetesi Artvin’de gerçekleri dile getiren halkın düşüncelerini olduğu gibi aktaran bir gazete. Bu yayın politikanızdan dolayı size teşekkür ediyorum. Daha önce “Vatandaş Konuşuyor” köşesinin devamı olan Esnaf Vatandaş konuşuyor” köşesinin ilk konuğu olarak beni konuşturduğunuz için teşekkür ederim.

ESNAFIN NEFESİ Mİ KALDI Kİ KONUŞSUN?

Şimdi siz esnafa ne soruyorsunuz? Esnaf Konuşuyor? Esnafın nefesi mi kaldı ki konuşsun? Eğer ille de konuşmamızı istiyorsanız hadi konuşalım. Bakalım bunu okuyan, duyan, anlatan kaç kişi çıkacak. Neden derseniz; Bugüne kadar konuştuklarımız, yazdıklarımız hiç duyulmadı ki?  Ama bu şu anlama gelmesin? Duymuyorlar diye susmayacağım. Sonuna kadar konuşacağım.

DEVLET ESNAFA ÜVEY BABADIR!

Devlet babadır. Fakat esnafa üvey babadır! Neden böyle diyorum? Çünkü biz esnaflar devletten hiçbir şey almayız, talep etmeyiz.  Kendi birikim ve yeteneğimizle işe başlarız. Biz hep veririz.  Bir işyeri açtığınızda önce kiraladığınız yere para ödemeye başlarsınız. Bitmez!... Masraflar yağmur gibi yağmaya başlar. Noteri, maliyesi, muhasebesi, Sigortası..  Tabela vergisi İşçi bulma sorunu. Belediye Ruhsat, su bağlanması, elektrik,  tüp, yemek malzemesi tedariki derken işe on sıfır gol yemiş olarak başlarsınız. Bunların altında ezilir altında canınız çıkar. Siyah saçınız kalmaz, yatağınızda uyamaz sabahlara kadar bir o yana bir yana döner durursunuz, sağlığınız bozulur, mideniz yanmaya başlar, ülser olursunuz.

İŞYERİ AÇARKEN BUNALIRSINIZ, İŞYERİ AÇTIĞINIZ İÇİN ADETA CEZALANDIRILIRSINIZ!

İşyerinizi açtınız. Peşin vergi, derken başlarsın eleman aramaya. Bulursun yetiştirirsin. İki ay sonra tam yetişmişken başka yere gider veya bırakır. Haydi sil baştan yine eleman bul!. İşyerinizin karşısına bazı kişiler geçer başlar mekân girip çıkanları fotoğraflamaya, muhasebe tutmaya, saymaya. Onun işi artık sizin ne kazanıp ne verdiğiniz olur! Yani sizi çekemeyenlerin derdi olursunuz!

BANKALAR İSMİNİZE KIRMIZI KALEM ÇEKTİMİ ARTIK KARA LİSTEDESİNİZ HİÇ BİR BANKA KREDİ VERMEZ. AMA MEMURA GELİNCE 50 BİN TL KREDİ VEREBİLİYORLAR. BU AYRIMCILIKTIR!

Devlet esnafa üvey baba olur dedim.  Bunu biraz açmak isterim; Kredi çekeceksiniz. Bir memur kefil şart! Ben nerden bulacağım memur kefil. Oldu ki kredi çektiniz ve ödemede bir iki ay atladınız ödeyemediniz. Sizi anında kara listeye alıp adınızı Merkez bankasına bildirirler.  İsminize kırmızı kalem çekilmiştir. Siz güvenilir olmayan müşterisiniz artık. Kredi alamazsınız. 5 yıl boyunca hiçbir banka size kredi vermez. Yüzünüze vururlar.  Oysa bu bankaların görevi taksitlerini aksatanları cezalandırmak değil ki; Dara düşen, sıkışan insanlara merhem olmaktır. Gerçi bankalar konusu çok derin ve çok soru işaretleriyle dolu özel yazılması gereken bir konudur.

BİRGÜN BAĞ-KUR ÖDEMEDİNİZ Mİ MUAYENE OLAMAZSINIZ?

Her geçen gün umudumuz kesiliyor. Bağ-Kur’unuzu bir gün geciktirirseniz muayene olamıyorsunuz. Elektrik faturalarını ödeyemedin mi pat elektrik kesildi!..  Ani kesilen elektrikten makineler dolaplar zarar görür, kimseden alamazsın, cebinden gider yanarsın. Bu arada devletin kurumlarına ait dinlenme ve yemek salonları da sizin rakibiniz olur ve haksız rekabet yapar. Çünkü onların hiçbir vergisi yok. Zaten böyle bir görevi de yok. Ama maalesef bir de bunlarla uğraşıyoruz.

Biz esnaflar devletin üvey evlatlarıyız derk bunu destekleyen bir konuyu daha dile getirmek isterim. Devlet memuruna 50 bin TL’ye kadar kredi verirken, bu cömertliği bu babacanlığı esnafına göstermiyor. Ama en büyük en ağır vergiyi biz ödüyoruz. Vergi zamanı geldi mi maliye kazanıp kazanmadığını sormaz. Elektrik dağıtım şirketi paran olup olmadığına bakmaz, Bankalar bizi adam yerine koymaz. Daha ben ne söyleyeyim.

ESNAF GENEL ANLAMDA PERİŞANDIR. İTİBARINI HER GEÇEN GÜN KAYBEDİYOR!

Ne anlatayım. Esnafın hali genel anlamda perişandır.  Bakın dünkü Yenimesaj gazetesinde manşetten verilen habere de ne diyor? Esnaf bütün Türkiye´de ekonomik kriz nedeniyle yürürken, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Derviş Günday , ´´Tüm esnafa öncülük etmek üzere sokağa çıkarsak Türkiye eski Türkiye olmaz´´ diyor. Günday, batan esnaf sayısının 1.6 milyonu aştığını; son 2.5 ay içinde kontak kapatan şoför esnafın ise 30 bini bulduğunu söylüyor.

Günday, yaptığı yazılı açıklamada, krizin altından kalkılamaz bir boyuta gittiğini, Ekonomik Sosyal Konsey toplantılarında defalarca dile getirdiklerini ifade etti. Uyarılarının dinlenmediğini, bağırdıklarında da kafaların çevrildiğini vurgulayan Derviş Günday, aynı aymazlık ve vurdumduymazlığın sürdüğünü savundu.

"1.6 MİLYON ESNAF BATTI"

Günday, açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer veriyor: ´´İşte gelinen nokta. Üç yıldır söyledik, uyardık. Yetmedi bağırdık. Onların sağır dilsiz oyunları yüzünden ne Türkiye´nin, ne kendilerinin, ne de siyasetin itibarı kaldı. Hem kendileri, hem üretici, hem de esnaf iflas etti . Bu sürede batan esnaf sayısı 1.6 milyonu aştı.

"Esnaf batmakla kalmadı. Bugün kapıya dayanan karşılıksız çek senetler, ödeyemediği vergi ve krediler yüzünden evinin eşyasını kaptırmamaya uğraşıyor. Son 2.5 ayda şoförlüğü bırakan taksicilerin sayısı bile 30 bini buldu." (YÖ/NU)

Evet, maalesef durum bundan daha beterdir. İnanılmaz bir pahalılık var. Ama her nasıl oluyorsa enflasyon hep düşük gösteriliyor. Gerçek enflasyon oranını esnaftan daha iyi kimse bilemez. Son olarak, Devlet baba her kesimin devlet babasıdır. Bir yer yer biri bakar davranışı bizi üzer. Varlığı da yokluğu da paylaşan bir toplum oluşturmak için hep birlikte devlet millet el ele verirsek bu zorlu girdaptan çıkarız. Aksi takdirde gidişat hiç iyi değil. Bunu özellikle söylemek isterim. 08 haber gazetesine bana verdiği bu fırsattan dolayı çok teşekkür ediyorum.” dedi.