ARTVİN´DE MADENE KARŞI TOPLUMSAL MÜCADALE BAŞLATILDI

15.06.2012
Artvin şehrinin hemen üst tarafındaki Cerattepe maden sahasının ruhsatı 2009 yılında verilen hukuki mücadele sonucu iptal edilmesini ardından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yılın Şubat ayında mahkemenin ‘iptal kararına’ rağmen yeniden ihale edilmesine tepkiler büyüyor.

 

Yapılan basın açıklamasına Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün’ün sözleri damga vurdu. Başkan Özgün: “CANIMIZA GÖZ DİKENİN CANINA GÖZ DİKERİZ!” diyerek adeta ihaleyi alan maden firmasını tehdit etti.
 
 ARTVİN’E DOKUNANA BİZ DE DOKUNACAĞIZ!
 
…Ve Artvin’de madencilikle ilgili hukuki mücadele yeniden başlıyor. Daha önce 1990’larda sadece altın madeni için gelen maden şirketleri, gelen tepkiler üzerine altını bakıra çevirdilerse de, madeni sorgulayan Artvinlileri kandıramamış, kendisini mahkemelerde bulmuştu.
 
Hukuki mücadelede başarılı olan ve sadece Türkiye’de değil, belki de dünyada ilk kez bir iş ve o ilin insanlarının kurduğu bir dernek haklı davasını kazanarak şirketi kovmuştu. Ancak bunların vazgeçmeyeceklerini çok iyi bilen Artvin halkı, her zaman hazırlıklıydı. Bekledikleri gibi de oldu. Madenciler, daha önce kesin kararla men edilmiş alanı tekrar ihaleye çıkarttırdılar. Böylece hukuksal mücadele yeniden başladı.
 
Dün Çok Katlı Otopark kavşağında konu ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Cerattepe, Kafkasör, Genya Dağı’nın Artvin’in canı olduğu, burada yapılacak madenciliğin Artvin’in öldürülmesi anlamına geldiğinin altı kalın çizgilerle çizildi. Basın açıklamasına birçok STK ve parti temsilcileri, Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, CHP İl Başkanı Selim Bilgin, Faal Gazeteciler Derneği Başkanı Yaşar Kars, Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Necmi Asuman, Atatürkçü Düşünce Derneği Artvin Şubesi Başkanı Ahmet Biber, OR KOOP Başkanı Hasan Yaşar, , MHP Başkan Yardımcısı Köksal Portakal, CHP Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk, Artvin halkı ve çevre dostları katıldı.
 
Basın açıklamasını geçmişte emsali görülmemiş bir başarıyı yakalamada öncü görev üstlenen ve Artvin halkının oluşturmuş olduğu Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan yaptı. Kaleme alınan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
 
ARTVİNLİLER 95’TE YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ’Nİ KURDU!
 
“ Artvin halkı olarak 15 yılı aşkın süredir üzerimize çöken bir kabustan kurtulmaya çalışıyoruz. 1990’lı yılların başında Cerattepe’de başlayan madencilik faaliyetlerine karşı tepkilerin artması üzerine 1995 yılında Yeşil Artvin Derneğini kuran Artvin halkı, o günden bu yana mücadele ediyor. Hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün Artvin halkını kucaklayan ve bünyesine alan Derneğimiz, ülkemizdeki bütün çevre mücadelelerine de örnek oluyor.
 
1995 yılında başlayan bu mücadelenin ilk döneminde Cominco Madencilik şirketine karşı başarıya ulaşıldı ve 1998 yılında bu şirketin faaliyetleri durduruldu. Cominco Madencilik 2002 yılında yeniden bir girişimde bulunuyorsa da bunda da başarıya ulaşamadı. Bunun üzerine Cominco Madencilik 2004 yılında maden ruhsat haklarını yine Kanadalı olan İnmet Mining şirketine satmış, böylece mücadelenin 2.etabı da başlamış oldu.
                       
ARTVİN BAROSU’YLA 2005 YILINDA RUHSAT İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI!
 
Inmet Mining’in Artvin Bakır İşletmeleri adıyla faaliyete başlamasından sonra 2005 yılında Yeşil Artvin Derneği, Artvin Barosu ile ruhsatların iptali için dava açtı. Hukuksal mücadelenin başlamış olduğu bu dönemde önce Erzurum İdare Mahkemesi sonra da Rize İdare Mahkemesi açılan iki davada Artvin halkını haklı bulmuş ve “verilen işletme izni ve ruhsatında ÇED olumlu raporunun aranması gerekirken” bunun aranmamış olmasını hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırı bularak izin ve ruhsatların iptaline karar vermiştir. Bu karar Danıştay 8. Dairesi tarafından da onaylanmış, davalıların karar düzeltme talebi de Danıştay tarafından reddedilerek 2009 yılı sonbaharında mahkemenin kararı kesinleşmiştir. Inmet Mining şirketi 2009 yılı sonunda madencilik faaliyeti konusunda Artvin halkını ikna edemediğini kamuoyuna açıklayarak Artvin’i terk etmiş, bu bir maden tekelinin bir madeni terk ettiği ilk örnek olmuştur. Artvin halkının mücadelesi bir kez daha başarıya ulaşmıştır.
 
 
YERALTINDA MADEN OLDUKÇA YAĞMACILAR VAZGEÇMEYECEK!
 
Ancak bu kararın sevincini paylaştığımız zaman da, Artvin halkına mücadelenin bitmediğini, yer altındaki madenin var olduğu sürece yağmacıların gözünün burada olacağını, bu ülke ile bağlarının cüzdanlarındaki para kadar olanların pusuda beklediğini söylemiştik. Nitekim 2011 yılında ülke genelinde 1343 maden alanının ilk etapta ihale edileceğini duymuş, bunlardan ikisinin ise Cerattepe ve Genya ruhsat alanları olduğunu öğrenmiştik. Yine de bu akıl almaz, vicdan kabul etmez projenin hiç olmazsa yasal şartlara uyularak ihale edilmesini beklerken iki alanın 17 Şubat 2012 tarihinde ihalesinin yapılacağını öğrendik.
 
KONU İÇİN ANKARA’YA GİTTİK!
 
Artvin’deki bütün sivil toplum kuruluşlarının ortak kararı ile bütün siyasi parti temsilcileri ve Enerji Bakanı’na şikayetlerimizi bildirmek üzere bir otobüsle, ihale öncesi topluca Ankara’ya gittik. İlgili bakanla yapılan görüşmede ihalenin usulüne uygun olmadığını, adrese teslim ve şaibeli bir ihale olduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararı olan alanlar için ÇED Olumlu raporu olmadan ihale yapılmasının suç olduğunu, hukuk devletinde bunun yapılamayacağını anlattık. Bakan Taner Yıldız konuyu incelettireceğini ve yer altındaki zenginliklerle yer üstündeki zenginliklerin karşılaştırılarak bir karar verileceğini söyledi.
 
Ancak bir inceleme de yapılmaksızın belirlenen günde ihale yapıldı. Böylece ilgili bakan nezdinde bu ilde yaşayan 25.000 kişinin yaşam hakkı ile yer üstü değerlerimizin yer altındaki değerler kadar etmediğini öğrenmiş olduk. İhaleden sonra ilgili Bakanlığa sorulan soruya verilen cevapta da ihalenin yapıldığı, Özaltın Grubunun ihaleyi kazandığı, bu şirkete ruhsat verildiği ve bu aşamada ÇED raporu gerekmediği bildirildi.
 
 İHALE VE RUHSALARIN İPTLİ İÇİN İKİ DAVA AÇTIK!
 
Davalı idarenin bu cevabı üzerine hazırlıklarımızı tamamlayarak 11.06.2012 tarihi itibariyle birisi ihalenin iptali için diğeri de verilen ruhsatın iptali için iki ayrı dava açtık. Açılan davada Artvin Barosuna bağlı 33 avukat vekil olarak görev almış, özel ve tüzel 258 kişi davacı olmuştur. Öncelikle bu onurlu mücadelede vekalet vererek davacı olan bütün kurum ve kişilere şükranlarımızı sunuyoruz. Yine Artvin Barosu avukatlarına teşekkür ediyoruz.
 
BUGÜNE KADAR HEP BİZ KAZANDIK
YİNE BİZ ARTVİNLİLER KAZANACAĞIZ!
 
Bu tarih itibariyle mücadelenin üçüncü aşaması da başlamış oluyor. Bu güne kadar bu mücadeleyi bir kazandık, bundan sonra da biz kazanacağız. Yılgınlığa düşmeden mücadele edenler tarihe yeni bir not düşecekler, zulme boyun eğmeyenler çocuklarına onurlu ve yaşanılabilir bir dünya bırakacaklardır. Bu mücadelede bizi bu güne kadar yalnız bırakmayan Artvin halkının bundan sonra da yanımızda olacağına inanıyor, Artvin kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz. “ denildi.
 
CANIMIZA DOKUNANA BİZ DE DOKUNURUZ!
 
Basın açıklamasının ardından kısa bir konuşma yapan Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, Cerattepe, Mersivan, Genya’nın Artvin’in canı olduğunu canımıza dokunana bizde dokunuruz diyerek;
“ Biliyorsunuz bu mücadelemizde herhangi bir siyaset ve art niyet olmamıştır. Bütün siyasi partilerin birlikteliğiyle Cerattepe bölgesinde yapılacak madencilik faaliyetleri Artvin’e yapılacak en büyük kötülük olduğunu iddia ediyoruz. Neden? Bakın Artvin . Artvin eğitim ve turizm kenti iddiasını taşıyor.
 
ARTVİN TURİZİM KENTİ, EĞİTİM KENTİ NASIL OLACAK?
 
Geçen bir toplantıda şu güzellikleri eko sistemi nasıl değerlendireceğimizi konuşuyorduk, Artvin’in turizm kenti olmasını konuşuyorduk. Dedim ki; nasıl olacak bu? Cerattepe’de maden çıkacak, Artvin turizm kenti olacak. Bakın sevgili Artvinliler biz yer altı yerüstü zenginliklerimizin çıkarılmasına karşı değiliz. Burada anlaşalım. Bakın bu memlekette bir ilçesini, maden ilçesi yapmıştır. 70 senedir maden çıkıyor. Bir 30 yıl da özel şirket çıkarır. Peki Artvin’deki, buradaki işletmenin ne kadar? 8 yıl bilemediniz 10 yıllık bir işletme. 
 
BU TEKNOLOJİYLE MADEN ÇIKARILAMAZ!
 
Maden bugünün teknolojisiyle çıkarılırken Artvin’in suyunu yok etmeden, Artvin’in turizm geleceğini yok etmeden, bu madeni çıkarmak mümkün değil değerli arkadaşlar. Bunu özellikle söylüyorum.
Burada yapılacak madencilikle kaç milyar dolar kazanacaklar? 5 milyar dolar. 
 
BİR TEK HATİLA SUYUNUN GETİRİSİ 10 MİLYARLARCA DOLARLA İFADE EDİLEBİLİR!
 
İddia ediyorum. Hatila suyunun 10 milyarlarla ölçülemez. Basit bir örnek verdim. Yerüstü kaynaklarımız, yeraltı değerlerimizden daha değerlidir. Maden ihalesini alan firmanın yetkilisi benimle görüşmek istedi. ‘Sizinle konuşabilir miyiz?’ dedi. “Ben sizi tanımıyorum” dedim. Biz hemşeriyiz dedi. “Kardeşim ben 13 yıldır belediye başkanıyım beni yeni mi hatırladın!
 
ARTVİN’İMİZE DOKUNMA DOKUNURSAN DOKUNURUZ!
 
Bak dedim, bu Özaltın denen firma iyi bir turizmci. Gel Hayrettin kardeşim sana yer altı kaynaklarımızı değil de yerüstü kaynağımızı peşkeş çekelim, gel hepsi senin olsun, ama Artvin’imize dokunma. Dokunursan sana dokunuruz dedim. Artık yorulduk sevgili Artvinliler. Mücadeleden değil bu insanlara bunu anlatamamaktan yorulduk. Yazıktır, ayıptır, günahtır, günah!..
 
 
BUGÜN BAKIR YARIN ALTIN DİYECEK SİYANÜR HAVUZLARI KURACAKSIN!
 
Ne istiyorsunuz Artvin’imizden, bir gün öyle bir teknoloji çıkar ki çocuklarımız torunlarımız, ebeveynlerimiz çıkarabilirler. Şimdi bir gram altın için 2 ton toprağı çıkaracaksın. Nereye götüreceksin bu toprağı? Bugün bakır diyeceksin, yarın siyanür havuzları kurup altın çıkaracaksın. Yok, Artvin’imize zarar vermeden çıkaracak teknoloji bugünkü şartlarda yok. Sevgili Artvinliler, CHP İl Başkanım Selim Bilgin dedi ki, Başbakan’a mektup yaz. Özel kalem müdürüme yaz dedim. Sevgili Başbakanım dedim, Artvin’de durum budur. Lütfen bize anlayış gösterin.
 
ARTVİN’İN GELECEĞİ TEHLİKEDE!
 
Artvin’in geleceği tehlikede. Biz kimseye karşı değiliz arkadaşlar. Artvin’e zarar verecek kim olursa olsun ona karşıyız. Bizi sokaklara dökmeyin. Buradan büyüklerime sesleniyorum. Eğer bizi dinlemezseniz, bu sokaklardaki insanlar bugün yüz, yarın bin olacak. Başlarında da ben olacağım. 
 
CANIMIZA GÖZ DİKENİN CANINA GÖZ DİKERİZ! BİZİM
CANIMIZ CERATTEPE, MERSİVAN VE KAFKASÖR’DÜR.
 
Buradan sesleniyorum. Yeşil Artvin Derneği yöneticileri, sizlerin verdiği mücadeleden gurur duyduk. Sivil toplum örgütleri el ele vereceğiz. Bütün siyasi partiler el ele vereceğiz, Deminde söylediğim gibi biz öyle sokakları boşuna aşındırmayız. Artvin’e zarar verirlerse o zaman başka şeyler de yaparız. Canımıza göz dikenin canına göz dikeriz. Cerattepe, Mersivan, Kafkasör bizim canımızdır. yüreğimizdir, kalbimizdir. Benim söyleyeceklerim bu kadar hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.

Bu haber 4041 kez okundu.

Yazan :
Kaynak : 08 HABER MERKEZİ